Bir Selam Sohbeti
Bir Selam Sohbeti
Caddenin bir tarafında, oldukça dalgın ve düşünceli yürüyordum. Yanıbaşımdan gelen nazik bir sesle kendime geldim:
– Selâmün aleyküm, hocam!
Baktım ki, okuldan mezun olmuş öğrencilerimizden biri.
– Ve aleykümüsselâm Mehmet.
Hal-hatır faslından ve kısa bir sohbetten sonra, ters istikametlere doğru ayrıldık. O benden ayrılırken, tekrar selam vermeyi de ihmal etmedi.
Tam bu sırada caddenin öbür yakasında bir homurdanma sesi duydum:
– Bu da ne oluyor yahu? Eskiden beri hep ayrılırken Allahaısmarladık, güle güle gibi şeyler söylenirdi. Şimdi bir de ayrılırken selam modası çıktı!
Dönüp baktım. Yaşlı bir adam, yanındaki biriyle böyle konuşuyordu. Yanlarına yanaşarak dedim ki:
– Karşılaşmada olduğu gibi, ayrılırken de selam vermek sünnet olduğu için böyle yapılıyor.
– Öyleyse daha önce neden yoktu bu sünnet?
– Ta önceden beri ayrılma sırasında da selamlama sünneti vardı. Bu, Peygamber Efendimiz’in tavsiye ettiği İslâm adablarındandır. Fakat son devirlerde bu incelik memleketimizde unutulmuş veya ihmale uğramıştır. Şimdi doğrusunu bilen bazı gençler bunu yapıyorsa, onları kınamak değil takdir etmek gerekir.
Adamcağız biraz şaşkın, fakat merakla dinliyordu. Yeni birşeyler öğrenmek, onu memnun etmiş görünüyordu. Ben de çarşıya kadar birlikte yürüdüğümüz süre içinde bu selam sohbetine devam ettim.
Ayrılacağımız sırada, o benden önce davranarak son sözünü söyledi:
– Selâmün aleyküm, Allah’a ısmarladık.
Bu duyarlı adam, birkaç dakikalık sohbetle meseleyi kavramıştı.
Yusuf ÖZCAN (1948-2013)