Dua da acele Edilmemelidir.
Dua da acele Edilmemelidir.
Duanın kabul olunmasında acele etmeyip maslahat görülmedi diye itikadını bozmayıp, ısrarla dua etmelidir. Kabul olunmadı diye yakınmamalıdır.
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: ‘ “Ey Ashabım, ey ümmetim! Sizin herhangi birinizin duası, “Dua ettim de kabul edilmedi” diyerek acelecilik etmediği takdirde duası kabul edilecektir.” Zahidler biri der ki: “Ben tam 20 yıldır bir ihtiyacım için, Allah’a yakarıp duruyorum, ancak hala duam kabul edilmiş ve, hâcetini yerine gelmiş değil. Fakat ben, buna rağmen duamın kabul edileceği anı ve günü bekliyor, bu umudumu sürdürüyorum. Allah’ımdan dileğim de, beni ilgilendirmeyen şeyleri bırakmamı bana nasip etmesi ve beni buna muvaffak kılmasıdır.’
Duaların kabul edilmesi hakkında âlimlerin şu görüşü vardır: Bazen insana, dua ettiği ve istediği şeyin aynı verilir.
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Hangi Müslüman, dua eder de duasında günah ve akrabalık bağlarını kesme hali
yoksa Allah ona muhakkak üç şeyden birini verir: Ya duasını acele kabul eder, ya duası için ahirette sevap hazırlar, ya da duası kadar ondan kötülük kaldırır.”
Müminin duası geri çevrilmez; ancak icabetin geciktirilmesi onun hakkında bir şey verilir de dünya veya ahireti için daha uygun olur. Bazen de insan az bir şey ister, fakat ona daha güzeli ve iyisi verilir. Bu durumda kul der ki: “İstediğim bana verilmedi.” Hâlbuki o, hakikati anlamamıştır.
Kula münasip olan, Rabbinden istemek ve dilemektir. Çünkü dua ile Allah’a ibadet etmiş olur, acziyetini itiraf ederek ona tevekkül eder. Duadan önce de kulluk vazifelerini yerine getirmek ve üzerine düşen teşebbüs ve gayretini harcamak şarttır.