Mecusi
Mecusi
Bir Ramazan günü evinin avlusunda elindeki ekmeğini yiyen çocuğuna Mecusi babası seslenir :
– “Oğlum artık bundan sonra bütün ay boyunca ekmeğini avluda değil, evin içinde ye. Müslümanlara hürmetsizlik etmiş olmayalım. Onlar bir ay boyunca Yaratanlarına itaat edecek, oruçlu bulunacaklar!..”
Çocuklarını Ramazan ayı boyunca böylesine saygılı durumda tutan Mecusi, bir gün Hakk’ın (gel) emrine uyarak ölür, Müslümanlar da cenazesinde hazır bulunup defnederler.
Bir komşusu rüyasında görür ve sorar: Nasılsın orada, der, sen ateşe tapan biriydin, ateşle aran nasıl?
Cevap ibretli :
– “Hayır, der. Ateşle benim yakınlığım yok. Çünkü ben Müslüman olarak vefat ettim. Ölümüm anında Azrail gelince Rabb’im buyurdu ki; “Ey Azrail, bu kulumun yanında şehadet kelimesi getir, o da senin getirdiğin gibi getirsin. Böylece imanla gelsin huzuruma. Ben onun imanlı ölmesini istiyorum. Çünkü o, Müslümanların oruçlarına saygı gösterdi. Çocuklarını Ramazan ayı boyunca evinde doyurdu, avluya çıkmalarına izin vermedi. Oruca ve oruçluya böylesine saygılı bir kuluma ben iman nasip ederim, saygısını karşılıksız bırakmam!”
Mecusi oruca ve oruçluya saygısının karşılığını böyle görünce imanlı insanı siz düşünün artık.
Oruç tutmayanlar, hiç olmazsa Mecusi kadar topluma saygılı olmalı, benzeri mükafata layık hale gelmeliler.