Cami ve Bölümleri
Cami ve Bölümleri
Cami ve Bölümleri: Camiler, birlikte ibadet ettiğimiz yerlerdir. Camiye girmek bizi rahatlatır, camiyle buluşmak bizi dinlendirir. Camiler namaz kılınıp dua edilen ibadet yerleri olmasının yanında, hutbe, vaaz ve sohbetlerle faydalı bilgiler öğrendiğimiz birer ilim merkezidir.
Bizleri bir araya getiren camiler, birlikte secde ettiğimiz, aynı kıbleye yöneldiğimiz ve tek yürek olarak Allah’a yalvardığımız mekânlardır. Bu yüzden camileri en güzel şekilde imar eder ve bakımına özen gösteririz. Onları her zaman temiz tutarız. Cami ve Bölümleri
Bayram ve cuma namazlarını her zaman camide, günlük namazlarımızı ise mümkün olduğu kadar camilerde kılmaya çalışırız. Namazlarımızı camide kılmak, Peygamberimizin sünnetidir. Aynı safta omuz omuza ibadet etmek bize büyük mutluluk ve güven verir.
Camilerin mihrap, minber, kürsü, kubbe ve minare gibi bölümleri vardır. İmamların namaz kıldırdıkları yere “mihrab”; cuma ve bayram namazlarında hutbe okunan yere “minber” denir. Vaaz ve sohbet yapılan yere “kürsü”; caminin yarım küre biçimindeki tavanına ise “kubbe” denir. Ezan okunan yere “minare”; camilerin avlusunda abdest almak için yapılan çeşmelere ise “şadırvan” adı verilir.
Ezan Bizi Namaza Çağırır
Sevgili Peygamberimiz ve Müslümanlar Mekke’den Medine’ye hicret etmişti. Müslümanların sayısı Medine’de günden güne artıyordu. Peygamberimizin arkadaşları gündelik hayatlarını ve ibadetlerini aksatmadan sürdürüyor, namaz kılacakları vakitleri güneşin konumuna göre belirliyorlardı. Ama farklı zamanlarda camiye geldiklerinden birlikte namaz kılamıyorlardı. Cami ve Bölümleri
Peygamber Efendimiz ise camide, cemaatle namaz kılmanın çok önemli olduğunu söylüyordu. Müslümanlara namaz vakitlerini duyurmak ve onları ibadete çağırmak için ortak bir işarete ihtiyaç vardı. Ateş mi yakmalıydı? Boru ya da çan mı çalmalıydı? İnsanları namaza nasıl davet etmeliydi.
Sahabeden Abdullah’ın ve diğer bazı kimselerin gördüğü rüya ile sorun çözüme kavuştu. Abdullah’a rüyasında ezanın sözleri öğretilmişti. Gördüğü rüyayı hemen gelip Peygamberimize anlattı. Cami ve Bölümleri
Peygamber Efendimiz, ezanın Bilâl’e öğretilmesini ve ezanı onun okumasını istedi. Çünkü Bilâl’in sesi hem gür hem de güzeldi. Bilâl yüksek bir yere çıkarak ilk ezanı okudu. Ezanı duyan Müslümanlar hep birlikte namaz kılmak için camide toplandılar. İşte o günden itibaren Müslüman topraklarda ezan hiç susmadı. Cami ve Bölümleri
Ezan hem namaza davettir hem de Allah’ın birliğini, Hz. Muhammed’in O’nun peygamberi olduğunu ilandır. Bu sebeple, ezana saygı gösterir ve güzelce dinleriz.
“Kişinin cemaatle kıldığı namaz tek başına kıldığı namazdan 25 derece daha sevaptır. Bu sevap şu şekilde gerçekleşir:
Biriniz güzelce abdest alır, sırf namaz kılmak için camiye gelirse, camiye varıncaya kadar attığı her adım için bir sevap verilir ve bir günahı silinir. Camiye girdiği zaman namaz için beklediği sürece namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Melekler bu kimseye dua ederler. Kimseye eziyet etmediği ve abdestli olduğu sürece; ‘Allah’ım! Bu kulunu bağışla, ona merhamet et ve tövbesini kabul et’ derler.” (Hadis)
Yeni doğan bebeklerin sağ kulağına ezan, sol kulağına kâmet okunur.
“Kâmet”, farz namazlardan önce müezzin tarafından insanlara namazın başlamak üzere olduğunu duyurmak için okunur. Ezanla aynıdır. Sadece kamette “Hayye ale’l-felâh” dedikten sonra “Kad kâmeti’s-salâh” denilir.
ezan, namaz, mihrap, minber, kürsü, şadırvan, minare, kubbe, müezzin, cami, kıble, ibadet, kamet, namaz, Mekke, Medine, Bilal, İlk ezan okuyan, Bilal habeşi,