KALBE İLÂÇ NASİHATLER
KALBE İLÂÇ NASİHATLER
“Ey oğul! Bütün hallerinde ilim, edeb ve takva üzere ol. Geçmiş büyüklerin eserlerini oku, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat yolundan git.
Fıkıh ve hadis öğren. Cehaletten ve cahil kimselerden var gücünle kaç. Sakın cahil sofi olma!
Namazlarını mutlaka cemaatla kıl. Ancak, zaruret yoksa imam veya müezzin olma.
Şöhretten kaç; şöhrette afet vardır. Dünyanın makam ve mevkiine gönül bağlama, fani şeylere gözünü dikme, sevgine yazık olur.
Kendini halkın seviyesinde tut. Adının afişlere asılmasını isteme. Mahkeme işlerine pek bulaşma. Kimseye kefil olma, rezil olursun.
Halkın vasiyetlerine karışma. Devlet adamlarıyla düşüp kalkma. Kendi adına dergâh kurma, devamlı dergahlarda oturma. Boş durma, insanlara hizmet et.
Güzel şarkı ve türkü sözlerini dinlemeye fazla kapılma; ruhun kararır, kalbinde günah tohumları yeşerir. Ancak her güzel sesi ve sözü de inkâra kalkma.
Az ye, az konuş, az uyu.
Halkın içine fazla girme, hizmetini bitirince hemen kenara çekil. Yalnızlığa alış, tek başına kalmayı sev. Kalp huzurunu her şeye tercih et. Kadınlarla, zenginlerle ve gevşek insanlarla fazla içli dışlı olma.
Helâl ye, helâlden kazan. Bunun için bütün gücünü sarfet. Şüpheli şeylerden de elini çekmeye çalış ki, huzurun hiç bozulmasın.
Yerli yersiz çok gülme. Hele kahkaha ile hiç gülme. Çünkü çok gülmek ölümü unutturur, kalbi öldürür, insanın heybetini giderir, edebi zayi ettirir.
Herkese şefkat gözüyle bak. Kimseyi küçük görme. İçini unutup dışını süslemekle uğraşma. Dışını güzelleştirmekle uğraşanların çoğu, içleri harap insanlardır.
Halkla çekişme. Kimseden nefsin için bir şey isteme. Kimseyi kendine hizmet için çağırma.
Kâmil mürşidlere malın ve canınla hizmet et. Onların her halini aklınla değerlendirmeye kalkma. Onları asla kınama. Allah dostlarıyla uğraşanlar felah bulmaz.
Dünyaya ve dünya ehline gönül bağlama. Gönlün daima mahzun, gözün yaşlı olsun.
Ne yaparsan yap, işlerinde halis niyetli ol. Dua ederken samimi olarak yalvar. Dilinin istediğini kalbin de istesin.
Elbisen sade olsun, fazla süse düşme. Fakirlikten ve fakir gözükmekten korkma. Allah yoluna baş koymuş samimi sofilerden ayrılma.
Asıl sermayen din ilmi olsun. İlmin yoksa kendini zengin sayma. Evini ibadetsiz bırakıp kabre döndürme. Nafile ibadetleri evinde kıl ve mümkün olduğu kadar çoğalt.
Zikrullah ile arkadaş ol. Allahu Teâlâ’nın sana yakınlığını hisset ve Allah ile huzur bul.
***
Abdulhalik Gücdevânî (K.S.) Hz.lerine bir derviş sordu:
“Nefsimin istediğini mi yapayım, yoksa istemediğini mi?”
Hazret cevap verdi:
“Bunu tayinde insanın aklı yanılabilir. Cenab-ı Hakk’ın emrettiği yapılır, nehyettiği yapılmaz. Kulluk da budur, dervişlik de budur.”
***
Abdulhalik Gücdevânî (K.S.) Hz.lerinin yanına gelen bir misafir, “efendimiz! Allahu Teâlâ’nın bizi son nefeste imandan ayırmaması için ve canımızı şeytanın tuzağına düşürmemesi için duânızı ricâ ediyorum.” diye istirhamda bulundu. Hazret buyurdu ki:
“Farz namazların peşinden yapılan duaların kabul edileceği müjdesi verilmiştir. Siz, farzların peşinden bizim için hayır dua edin; biz de farz namazlarımızı eda ettikten sonra sizi dualarımızda yad edelim. Umulur ki Mevlâmız, bizim hakkımızda sizin duanızı, sizin hakkınızda da bizim duamızı kabul buyurur.”
İşte ehlullahtaki edeb ve tevâzû.
Semerkand Dergisi