Dini Hikayelerden; “Dirilen Ölü” Hikayesi Enes bin Mâlik (R.A.) anlatıyor: ‘Gözleri görmeyen yaşlı bir hanımın Saib adında bir genç oğlu vardı. Daha hayatının baharında olan bu delikanlı Medine vebasına yakalanmıştı. Uzun zaman hasta yattı. Bir gün delikanlının ziyaretine gittik. Fakat maalesef biz orada iken delikanlı ruhunu teslim etti. Bizde gözlerini kapadık ve üzerine elbisesini örttük.
İmam Şafii (Rh.A.) Soyu Peygamber EfedimizleAdi Menaf’ta irleşir. 767 senesinde Gazza’da dünyaya geldi. İlmini Mekke’de Müslim B.Halid ez-Zener’den tahsil etti. O’nun Muvatta adlı eserini ezberlediğinde yaşı 13’tü. Derdi ki; “On altı senedirdoyasıya yemek yemedim, çünkü doyasıya yemek yemek, beene ağırlık verir. kalbi katılaştırır, zekayı kaybettirir, uykuyu çeker ve sahibini ibadetten alıkoyar.” “Ne yalan, ne de
Kur’an’ın Dostluğu Haf’s b. Gıyâs (rahmeyullahi aleyh) der ki; “Evimin yakınlarında fâsık bir komşum vardı. İnsanlar onun kötülüğünden korktuğundan aciz duruma düşmüşlerdi. Öldüğünde onu rüyamda peygamberlerin, velilerin arasında gördüm. Başında nurlu bir sarık vardı. Ona: – Sen fâsıklık ederdin. Şu yüksek dereceye nasıl ulaştın? Dedim. – Sus! Kur’an’ı okuyan fâsık olmaz dedi. – Sen Kur’an
Dervişin Uykusunu Kaçıran Rüya Ârif zâtlardan biri şöyle bir hikâye anlatmıştır: “Bir gece zikir ve dua ile meşgul olurken uyuyakaldım. Rüyamda daha önce hiç rastlamadığım güzellikte bir cariye gördüm. O kadar güzel kokuyordu ki daha önce öyle bir koku koklamadım. Elini uzatıp bana bir kâğıt parçası verdi ve: – Üzerinde yazanı oku! Dedi. Okumak için