Nefs Muhasebesi Büyük islâm âlimi imâm-ı Muhammed Gazâlî “rahmetullahi aleyh” [450] hicrî senesinde Tus şehrinde tevellüd etmiş, 505 [m. 1111] senesinde, yine orada vefât etmişdir. Yüzlerce kitâbı içinde, son yazdığı (Kimyâ-i se’âdet) ismindeki kitâbında, dördüncü rüknün altıncı aslında, fârisî olarak buyuruyor ki:
Dünya Hayatı ve Nefs Rasul-i Ekrem (A.S.) Efendimiz, bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Mümin beş güçlük arasındadır. Karşısındaki mümin olur, kendisine hased eder. Münafık olur, gizli düşmanlık eder. Kâfir olur, kendisiyle savaşır. Şeytan saptırmaya çalışır. Nefsi ise kendisi ile çekişir durur.” Şeytanın saptırmaya çalışması o derecede olur ki, mümini kâfir etse dahi hıncını, intikamını alamaz.
Nefis Terbiyesi Nefs Nefs, “insanın kendi, maddî benliği, egosu”dur. Nefs hep daha çok ister, insanı felaketlere, haramlara, zulümlere ve günahlara sürükler. Nefsinin arzularına yenilen kişi aynı zamanda kişiliğinden ödün vermiş, benliğini zaafa uğratmıştır. Nefis, insanı mahcup edecek ve günaha sevk edecek davranışlara ortam hazırlar. Nefsin insanı kötülüğe sevk etmesi nedeniyle genelde kınanmış olmakla beraber, nefisle
Tasavvuf İlminde Nefsin Yeri Tasavvufun aklî bir ilim olmayıp aksine tecrübî, yani yaşandıkça tadılan ve idrâk edilen bir ilim olması sebebiyle tarifleri de çeşitli olmuştur. Her sûfî, içinde bulunduğu hale göre, tasavvufun tarifini yapmıştır. Bu tanımların iki bini geçtiği söylenmiş olmakla birlikte, mutasavvıfların sayısınca olduğunu savunanlar da olmuştur. Yapılan bu tanımların çeşitliliği önemli ölçüde tanımı yapan sûfinin o anki mânevi
Bir Nefeslik Hayat Bizler dünya için olanca gücümüzü harcarız ama ahiretimizi çok az hatırlarız. Rızık endişesi, gelecek kaygısı bizi öylesine derinden yakalamış ki, dolaplar gıda ile, evlerimiz kullanmadığımız eşya ile dolu olduğu halde hep o gizli endişe, o derin kaygı… Çocukluğum İzmit’te, o zamanlar için kenar mahalleleri sayılabilecek yerlerde geçti. Oturduğumuz sokaktan itibaren tarlalar ve