İnsandaki Kötü ve İyi Sıfatların Hali İnsan kalbinin, içinde bulunan bu iki asker ile alâkası vardır. Her birinden bir sıfat ve bir ahlâk kendisinde hâsıl olur. Bu ahlâklardan bazısı kötü olur; onu helak eder. Bir kısmı iyi olur; onu saadete kavuşturur. Bu ahlâkın tamamı çok ise de dört ana esasta toplanmıştır. Bunlar, hayvan, canavar, şeytan
Şehveti, Gazabı, Bedeni, Duygu Organlarını, Aklı ve Kalbi Doğru Yolda Kullanmak Bundan önceki anlattıklarımızdan, şehvet ve gazabın, yemek – içmek ve bedeni korumak için yaratıldığı anlaşıldı. Demek ki, her ikisi de bedene hizmet ediyorlar. Yemek ve içmek, bedenin yemidir, gıdasıdır. Beden duygulara hamal olarak yaratılmıştır. O hâlde beden, hislere [duygulara] hizmet ediyor. Duygular ise, aklın
İnsanın Bedene İhtiyacı Beden, kalbin ülkesidir. Bu ülkede kalbin çeşit çeşit askerleri vardır. Ayet-i kerimede, «Senin Rabbinin askerlerini, O’ndan başkası bilmez» (1), buyuruldu. Kalb âhiret için yaratılmıştır. Onun işi, saadeti [mutluluğu] aramaktır. Allahü Teâlâ’yı tanımak, bilmek ise, Allahü Teâlâ’nın yarattıklarını bilmekle ele geçer. Bu da bütün âlemdir. Alemdeki acayip şeyleri tanımak, ona hisler [duygular] yoluyla
Kalbin Hakikati Ruhun hakikatinin mahiyetini, ona mahsus sıfatların neler olduğunu bildirmeye dinimiz müsaade etmiyor. Bunun için Allah’ın Resulü (sallâllahü aleyhi ve sellem) bunu açıklamadı. Nitekim, Allahü Teâlâ Peygamberimize (s.a.) buyurdu: «Ve, sana rûhdan sorarlar. Onlara de ki, ruh Rabbimin emrindendir» (1). Bundan fazlasını söylemeye izin yoktur. Ruh, Allahü Teâlâ’ya, ait şeylerdendir ve âlem-i emirdendir. O
Kalbin Hakikatini Bilmek Varlığı bilinmeyince, kalbin hakikati anlaşılamaz. O hâlde hakikatinin ne olduğunu, sonra askerini, sonra bu asker ile olan bağlılığını, sonra sıfatlarını bilmek lâzımdır. Sıfatları bilinirse, Allahü Teâlâ’nın bilinmesinin nasıl hâsıl olduğu, kendi saadetine nasıl ulaştığı bilinir. Bunların her birine ayrı ayrı işaret edeceğiz. Kalbin varlığı aşikârdır. Zira, insanın kendi varlığında şüphesi yoktur. İnsanın