Bir gün Abdullah b. Muhammed Razi ks. Hazretlerine sorarlar: – Bu insanlar ayıp ve kusurları biliyorlar ama doğru yola dönmüyorlar. Bunun sebebi nedir? Hazret şu cevabı verir: – Çünkü onlar, birbirlerine karşı bildikleriyle övünmekle meşguller. Bildikleriyle amel etmek için uğraşmıyorlar. Dışlarıyla meşguller ama iç alemleriyle hiç ilgilenmiyorlar. Bu sebeple ALLAH onların kalplerini kör etmiş ve
İlmin, bilmenin önemini vurgulamayan hiç bir dinî sohbet, hiç bir tartışma yok. İman ve yaşantıyla ilgili her konu dönüp dolaşıp ilme, bilgiye bağlanıyor. Anlıyor ve kabul ediyoruz; bilmekle, öğrenmekle yükümlüyüz. Ama neyi? Yaşadığımız çağa “bilgi çağı” deniyor. Gazeteler, kitaplar, dergiler, bilgisayar, internet ve her türünden kitle iletişim araçları ile bir bilgi sağanağı altında yaşıyoruz. Hayatımızla
Hz Ayşe (ra) Sevgili Peygamberimiz (sav) vefat ettiğinde çok genç olmasına rağmen, Kuran-ı Kerim’i ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetini en iyi bilen, anlayan ve muhafaza edenlerin başında gelir Küçük yaşından itibaren Kuran ayetlerini ezberlemeye başlamış olan Hz Ayşe (ra), Peygamberimiz (sav)’in ilminden şevkle yararlanmış, ayetlerin nüzul sebeplerini ve işaretlerini en doğru şekilde kavramaya gayret göstermiştir.
FİZYONOMİ İLMİ (VÜCUDUN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNE GÖRE KİŞİLİK ANALİZİ) Bismilahirrahmanirrahim. Kul küllün ya’melu alâ şakihetihi. De ki; herkes kendi yaratılmış olduğu şekle göre hareket eder. Fizyonomi; bir diğer ifadeyle ilm-i kıyafet veya Arapların kullandığı ifadeyle ilm-i firaset, insanın iç âlemi ile dış görünümü arasındaki münasebeti inceleyen bilim dalıdır. Alman filozof Kant; onu “iç âlemi gözlemleyen bilim
Abdullah B. Mübarek zekât ve sadakaların özellikle ihtiyaç sahibi ilim ehline, alimlere verirdi. Bie defasında kendisine: – Yardımlarını daha geniş tutup herkese dağıtsan daha iyi olmaz mı? denildi. O ise şu cevabı verdi: – Ben peygamberlik makamından sonra alimlerin makamından daha faziletli bir makam bilmiyorum. âlimlerden biri, ihtiyaçlarını gidermek için kalbi meşgul olup çalışmaya başladığı