Dini Hikaye; “Abdestsiz Süt Vermedim” Dini Hikaye: Ahmed-i Bîcân bir gün, Gelibolu’nun en büyük câmisinde vâz veriyordu. Herkes huşû içinde söylenenleri dinliyordu. “Kardeşlerim! İnsanı Rabbinden uzaklaştıran perdelerin en büyüğü, kalbi öldürmek, karartmaktır. Kalbin ölmesine kararmasına sebep de dünyayı sevmektir. Bir hadîs-i kutsîde buyruldu ki:”Ey Âdemoğlu! Kanâat et zengin ol. Hasedi terket, râhat ol! Dünyâyı terket,
Hikaye; “Abdestsiz Nöbet Tutmam” Hikaye Oku; Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, Sarayda gece gündüz nöbet tutan hassa askerleri vardı. Bu nöbetçilerin geleneksel olarak geceleyin bir seslenişleri yankılanırdı etrafta: – Kimdir o? – Kim var orda?.. Hiç kimse yoktur ama onlar sanki birilerini görüyormuş gibi, belli aralıklarla hep seslenirlermiş… Böylece devamlı uyanık durduklarını ve vazife başında
Allah Rızası İçin Dini Hikaye; Ebû Hafs-ı Haddâd, Ebû Bekr-i Şiblî’nin evinde kırk gün misâfir kaldı. Çeşit çeşit yemeklerini yedi. Ayrılıp giderken yanına vardığında; “Ey Şiblî! Eğer yolun Nişâbur’a uğrarsa, yanıma gel! Misâfirperverlik nasıl oluyormuş, sana öğretirim.” dedi. Şiblî de; “Ben ne yaptım ki?” deyince;
Elveda… Gelişiyle memnun, gidişiyle mahzun edene sevgili deniyorsa eğer; Ramazan mü’mine sevgilidir. Dikkat buyurunuz herkese değil; mü’mine. Ramazan geliyor diye sevinmek, gidiyor diye mahzun olmak iman alâmetidir buyurmuşlar. 1438 yılının Ramazan-ı Şerif’i alıp başını gidiyor ve biz kalbimizdeki hüzne bakıp imanımız hakkında bir fikir sahibi olabiliriz sanırım. Hassas terazi, müthiş muhakeme, ulvî mihenk: Ramazan! Diyeceksiniz
Siz Cuma’yı Bilir misiniz? FAKİH Anlatıyor: -Babam bana şöyle anlattı: -Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazını kılmak üzere mescide gitmek için yola çıktı. Kabristana uğradı. Kendi kendine şöyle dedi: -Tan yeri ağarıncaya kadar kalayım. Kabristanın içine girdi. İki rekat namaz kıldı. Bir kabre dayandı. Gözlerine uyku geldi.