Dünyanın Hakikati, Âfeti ve Maksadı Demek ki, insana dünyada iki şey lâzımdır: Biri, kalbi öldürücü sebeplerden koruması ve gıdasını tedarik etmesi, diğeri de, bedenini helak edici, öldürücü şeylerden koruması ve gıdasını elde etmesidir. Kalbin gıdası, Allahü Teâlâ’yı tanımak ve sevmektir. Çünkü, her şeyin gıdası tabiî hususiyetine uygun olur. Daha önce, insanın kalbinin hususiyetinin bu olduğunu
İnsanın Dünyada Bulunmasının Sebebi Biliniz ki dünya, din yolunun konaklarından bir konak, yolcuları Allahü Teâlâ’ya götüren bir yol, misafirlerin azıklarını alabilmeleri için açıkta kurulmuş süslü bir pazardır. Dünya ve âhiret, senin iki hâlinden ibarettir: Ölümden Önce olup, ama ona çok yakın olana «DÜNYA», ölümden sonra olana ise «AHÎRET» denir. Dünyadan maksat, âhiret için azık toplamaktır.
Zayıf Bir Zanla Bile Ahireti İnkâr Caiz Değildir Bir kısım ahmaklar vardır ki, işleri ne kendi basiretleriyle [görüşleriyle] anlayabilirler, ne de şerîatin bildirdiğini kabul ederler. Âhiret işlerinde şaşar kalırlar. Onları şüphe kaplamıştır. Ve bazan da şehvetlerinin galebe çalmasiyle, yaratılışlarının icabına uyarak âhireti inkâra kalkarlar. Kalblerinde, bu inkâr meydana gelir, şeytan da onu arttırır. Cehennemi anlatmak
Ruhun Dünyadaki Seyrüsefer Menzilleri Bütün âlimlerin söyledikleri ve kitaplarında yazdıkları gibi «Bu işler taklid ve dinlemekten başka şekilde bilinemezler. Basiretin bunlara yolu yoktur», deyip bu anlattıklarımıza uymadığını söylersen, cevabında deriz ki, onların özürlerinin ne olduğu daha evvel açıklandı. Bu söz onlara muhalefet olmaz. Âhiret için onların söyledikleri doğrudur. Fakat his olunanları bildirmekten dışarı çıkmadılar. Ya