Kur’ân-ı Kerîm Mucize Bir Kitaptır Mucize, “insanı âciz bırakan, taklit edilemeyen” demektir. Kur’ân-ı Kerîm, mucizedir. Gelişi, inişi, okunuşu, haberleri, ilimleri, insanlığa verdiği terbiyesi ile mucizedir. İnsanlar onun bir âyetinin benzerini getirmekten âcizdir. Bu konuda Kur’an açıkça meydan okumuştur. Bütün inkârcı insan ve cinleri, Kur’an’ın benzerini getirmeye çağırmıştır. (Bakara 2/23-24; Hûd n/13-14; Urâ 17/88). Şimdiye kadar
Af ve Mağfiret İçin Dua Af, mağfiret ve âfiyet için çok duâ etmelidir. Bunların hepsini ihtivâ eden çok kıymetli duâ, “Allahümme rabbenâ âti-nâ fiddünyâ haseneten ve filâhıreti haseneten ve kı-nâ azâbennâr”dır.
Kader Kader, Cenab-ı Hakkın başlangıcı ve sonu olmayan ilmiyle, bütün varlık âleminin ve içindeki olmuş ve olacak bütün yaratılanların nasıl olacaklarını, ne zaman vücuda geleceklerini ve nasıl yaşayacaklarını her türlü ayrıntısı ile bilmesi ve aynısını da kader levhasına yazmasıdır. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Allahü teâlâ,
Kırk Hadis-i Şerif 4-Allah Tealâ Muhakkak ki Sizin Suretlerinize ve Mallarınıza Bakmaz. Fakat Kalplerinize ve Amellerinize Nazar Buyurur. Bu mübarek hadis-i şerif,insanın dış görünüşünün, oyunun posunun, dünya malının ve mülkünün Cenab-ı Hak katında bir öneminin bulunmadığını bildiren en veciz ifadelerden biridir. Evet ; şekil suret değil, yapılıp edilenler ve bir de insanın iç dünyası önemlidir.
Kırk Hadis-i Şerif 3. Âmentü billâh’de Sonra da Dosdoğru Ol. Âmentü billâh’ demek, ‘Allah (c.c)’a inandım’ demektir. Bu mübarek hadis-i şerif bize Cenab-ı Hakk’ın varlığına birliğine iman ettikten sonra ikinci önemli hususun doğruluk olduğunu haber vermektedir. Buradaki dosdoğru olmak, her durumda, niyette ve işte dürüstlük ve istikamet sahibi olmaktır. O istikamet de Cenab-ı Hakk’ın emir