İnsanın Aynası Kur’ân-ı Kerim İnsanın Aynasıdır; Yüce Allah’ın kitabı, insanın aslını gösteren bir aynadır. Herkes onunla kalbini görür, nefsini tanır, aklını ölçer, sıfatlarını seyreder, ahlâkını kontrol eder, hangi sınıfa girdiğini tesbit eder. Bu ilâhi ayna yanılmaz, yanıltmaz, aldatmaz; o nasıl gösterirse, ne derse öyledir. Buna göre herkes kendisini çek etmeli, haline çeki düzen vermelidir. Vermelidir ki
Kur’ân-ı Kerim Kâinatın Kalbidir Kur’ân-ı Kerîm, kâinatın ve özellikle insanlığın ruhudur, canıdır, kuvvetidir, nefesidir, âlemin ayakta durması için en büyük garantidir. Kur’ân-ı Kerim elimizde, dilimizde ve gönlümüzde bulunduğu sürece kıyamet kopmayacaktır. Onunla amel edildiği sürece, şahıs ve milletlerin de düzeni yıkılmaz, huzuru bozulmaz. Onunla öğretilen ilâhî dostluk ve ahlâk terkedilince, ortada insan ve insanlık diye
Tasavvuf Güzel Ahlâktır Ahlâk Arapça’da “seciye, tabiat, huy” gibi mânâlara gelen hulk veya huluk kelimesinin çoğuludur. İnsanın fiziksel yapısı için halk manevi yapısı olan huyu kastedilince hulk kelimesi kullanılır. Tasavvuf literatürüne baktığımız da ise birçok mutasavvıfın tasavvufun tanımını ahlâk ile ilişkilendirilmiş oldukları, sûfîlerin yapmış oldukları tanımlardan anlaşılmaktadır. Nitekim ilk dönem zâhid sûfîlerinden Ebû Muhammed-i Cerîrî’nin (ö. 311/923)
İnsandaki Kötü ve İyi Sıfatların Hali İnsan kalbinin, içinde bulunan bu iki asker ile alâkası vardır. Her birinden bir sıfat ve bir ahlâk kendisinde hâsıl olur. Bu ahlâklardan bazısı kötü olur; onu helak eder. Bir kısmı iyi olur; onu saadete kavuşturur. Bu ahlâkın tamamı çok ise de dört ana esasta toplanmıştır. Bunlar, hayvan, canavar, şeytan