TASAVVUFUN BAŞLANGIÇ VE DOĞUŞU En üstün Peygamberin saadet devirlerinde olduğu gibi, ondan sonra da İslâm’ın fazilet örneklerine, Peygambere arkadaşlık yapmalarından daha üstün bir fazilet olmadığından «Sahabî» ismi verildi. Hemen onlardan sonra gelenlere «tabiîn-uyanlar», onları takip edenlere de «etba-ı tâbiîn-uyanlara uyanlar» denildi. İnsanlar arasında ihtilâflar başlayıp, ayrılıklar doğunca, dinî mertebelerde de değişiklikler ve bozulmalar meydana geldi. Ümmetin seçkinlerinden, dinî
SEYR‐U SÜLÛK Genel ad seyr-u sülûktur. Seyr‐u Sülûk: İki sözcükten oluşan Arapça bileşik bir terimdir. Sözlükte: Seyr, Yürümek; Sülûk ise, gitmek ve yola girmek demektir. İkisi de ilmin, bilginin ilerlemesidir. Madde hareketi değildir. Tasavvuf ise mistik usullerle özel bir eğitimden geçmek demektir. Yani cehaletten ilme, kötü huylardan güzel ahlaka, kulun fanî varlığından Allah Teâlâ’nın varlığına yönelmesidir. Sülûk,
Kalp Selâmetinin Önemi “O gün ne mal fayda verir, ne de evlat! Ancak Allah’a temiz bir kalp ile gelenler (kurtulur).” (Şu’arâ Sûresi: 88-89) Bu ayet-i kerimede kulu ahirete kurtaracak olan bütün amel ve davranışların, neticesinde kalbin selametine bağlı olduğu ve kalp selameti kaybolduğu zaman ne malın, ne de evladın kişiye herhangi bir fayda vermeyeceği beyan buyrulmaktadır.
Tasavvufun İnkarındaki Sebepler Günümüzde İslam adına söz söyleme mevkiinde olan-olmayan herkesin İslam adına konuştuğu acı bir gerçektir. Birkaç kitap karıştırmak dergi ve gazete sütunlarında neşredilen yazıları takip etmek, sanki insanımıza İslam Dini hakkında hüküm verme selahiyeti (yetkisi) bahşediyormuş gibi, artık her ferdin kendine göre bir doğrultusu var. Adeta herkes her şeyi biliyor, herkes, her konuda
TASAVVUFUN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ (S. MUHAMMED SAKİ EROL ) Din, Yüce Allah’ın kullarını terbiyesinden ibarettir. Bu terbiye üç temel alanda gerçekleşmektedir. Birincisi inanç, ikincisi ibadet, üçüncüsü de ahlaktır. Din inanmakla başlar; ibadet ve taatle yaşanır. Edeb, güzel ahlak, ilahi sevgi, kalp temizliği, nefis terbiyesi ile Allah’a dostluğun tadına varılır. Şu halde kâmil bir