HZ. MEHDİ Mehdi; Sözlükte “doğru yolu bulmak; yol göstermek, rehberlik etmek” anlamındaki hüdâ (hedy, hidâyet) kökünden türemiş bir sıfat olup “hidayete erdirilmiş, kendisine doğru yol gösterilmiş kişi” demektir. Ebû Sa’îd el-Hudrî (RA) dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Kıyamet ve Ahiret Hamd, zâtının ebedî olduğunu bildiren Allahü Teâlâya olsun. Kendisinden başka bütün varlıkların yok olmalarını diledi. Kâfirleri ve günâhkârları kabir azâbı ile cezâlandıracakdır. Kullarının dünyâ ve ahiret saadetine kavuşmaları için Peygamberleri vasıtası ile emirlerini ve yasaklarını bildirdi. Kullarının ahirette azap veya mükafat görmelerini dünyadaki yaptıkları birkaç günlük amellerine bağladı. Âhiret yoluna girip, rızasına kavuşmayı,
DÂBBETÜ`L-ARZ Yer hayvanı, kıyametin büyük alametlerinden biri. Debb ve debîb; hafif yürüme ve debelenme demektir. Hayvanlar ve çoğunlukla haşereler için kullanılır. Içkinin bedene yayılması ve bir çürüklüğün etrafına sirayeti gibi hareketi gözle görülmeyen şeyler için de kullanılır. Dâbbe de debelenen, hareket eden demektir. Şu halde tren, otomobil, bisiklet vb. şeylere lügate göre dâbbe denebilirse de ıstılahta
Sırat Köprüsü Kıldan ince ve kılıçtan keskindir. Uzunluğu üç bin yıllık yoldur. Bin yıl yokuş, bin yıl düz ve bin yıl iniştir. Sırat köprüsü Cehennem üzerine kurulup, mahşer halkının hepsi onun üzerinden geçip giderler. Kimi şimşek gibi, kimi ok gibi, kimi, koşan at gibi geçerler. Kimi günahlarını yüklenmiş yürür, kimi Cehenneme düşüp yanar, Cehennem mü’minlere,
Kıyamet ve Alâmetleri II.Bölüm Erzurumlu Hakkı İbrahim, Marifetname adlı eserinde dördüncü fasılın beşinci bölümünde Sûr’un üçüncü üfürülüşünü, ölülerin dirilmesini, haşri, amel ddefterlerini, hesabı, mizanı, Sırat ve A’raf’ı kısaca bildirir. Ey aziz! Ehl-i tefsir ve ehl-i hadîs ittifak etmişlerdir ki, Hakk Teâlâ yeryüzünü şiddetli bir rüzgar ile dümdüz edip Şam sahrası hizasında yüzbin yeryüzü kadar genişliğinde