İnsan: Muhtaç varlık. Doğduğunda diğer bütün canlılardan daha aciz, daha muhtaç. Büyüyüp geliştiğinde, bir fert olarak ayakları üstüne durmaya başladığında sona ermiyor bu durum. Allah, insanı diğer insanlarla hayatı paylaşmak ve bir arada yaşamak üzere kurgulamış. İnsan, insana muhtaç. Maddede ve manada… Alıp başımızı, ıssız dağ başlarında yalnızlığımızın kuytularında yaşama şansına sahip değiliz. Bizi bir
Nimetlere ulaşmanın bir çok yolu vardır; ancak bir yol var ki bütün yolların en emniyetlisi, en sevimlisi ve en verimlisidir. Bu, sırf Allah rızası ve muhabbetullah üzere kurulmuş bir takva cemaatına katılıp, Allah sevgisi üzerinde yaşamak ve o sevgi içinde dünyadan ayrılmaktır. Kim istemez şerefli, edebli, terbiyeli, sevgili bir Müslüman olmayı? Kim arzulamaz Yüce Mevla’nın
İslam tevhid dinidir ve bizden tevhid (Allah rızası etrafında birlik) istemektedir. Bir mümin olarak bu tevhide (birliğe, cemaate) kalben, fikren, fiilen, kısacası hayatımızla iştirak etmemiz gerekmektedir. Ne yazık ki günümüzde müslümanların en büyük sıkıntısı birlik şuurundan uzak bulunmaları ve cemaatin ne kadar gerekli olduğunu unutmuş olmalarıdır. Dinimiz ancak cemaatle yaşanır. İnsanın kemalâtı cemaatle tamam olur.
Allah Yolunda Birlik Olalım Hepiniz toptan Allah’ın ipine sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. (Âl-i İmran/10) Ne mutlu bizlere ki, Rabbimiz bizi iki büyük nimetle mükâfatlandırmış bulunuyor: Allah katında tek din olan İslam’la şereflenmiş bulunmak ve peygamberlerin baş tacı Hz. Muhammed (A.S.)’a ümmet olmak. Bunlar öyle büyük nimetlerdir ki, bütün hayatımız bu iki nimetin şükrüne adansa yine de