Kabir Azâbının Hakikati ve Dereceleri Kabir azabının aslı şimdi öğrendiğin gibi dünya sevgisidir. Bu azab da farklıdır. Dünyayı isteme derecesine göre, bazılarına çok, bazılarına az olur. Meselâ kalbi bu dünyaya yalnız bir cihetten bağlı olan bir kimsenin azabı; mal, mülk, hizmetçi, hayvan, mevki, azamet ve bütün dünya ni’metlerine sahip ve kalbi bunların hepsine bağlı olan
Kabir Azabının Mânâsı Şimdi «Kabir azabını» anlatmamıza sıra geldi. Kabir azabı da iki kısımdır: Rûhanî ve cismanî. Cismanî olanı herkes bilir. Ruhanî olanı ise, kendini bilenden başkası bilmez. Ruhunun hakikatini bilmesi, kendi zâtı ile kaim [var] olması ve kıyamı için bedene muhtaç olmasını, ölümden sonra bâki olduğunu, ölümün onu yok eylemediğini, ölümün ise; gözünü, elini,
Bu Dünyada Cennet ve Cehennemi Müşahede Burada aklına şöyle bir sual gelebilir: Fıkıh âlimleri ile kelâm âlimleri arasında, insanın ruhu öldükten sonra yok olur ve sonra onu tekrar yaratırlar, sözü meşhurdur. Bu ise sizin dediğinize uymuyor. Cevabında deriz ki: Başkalarının sözüne uyan, göremez olur. Bunu ancak, taklid ve basiret ehlinden olmayan söyler. Çünkü, eğer basiret
Haşrın, Neşrin, Ba’sın ve İadenin Mânâsı Buraya kadar anlatılanlardan; insanın canının hakikatini, bedeni ile değil, zâtı ile durduğunu anladın. Kendi zâtının ve hususi sıfatlarının kıyamında bedene ihtiyacı olmadığını da öğrendin. Ölümün mânâsı, onun yok olması değil, bedendeki tasarrufunun kesilmesidir. Haşrın [öldükten sonra mahşerde toplanmak üzere dirilme], neşrin [Kıyamet vakti insanların dirilmesi], ba’sın [ba’s: öldükten sonra
İnsanî Ruhun İtidalini Korumak Şimdi bilmiş olunuz ki, bu hayvani ruh, âlem-i süfliden olup, buhar karışımlarının lâtiflerinden meydana gelmiştir. [Buradaki buhar su buharı değildir]. Karışım dörttür: Kan, balgam, safra ve lenf. Bu dört şeyin aslı; su, ateş, toprak ve havadır. Mizaçtaki uygunluk ve uygunsuzluk; sıcaklık, soğukluk, nemlilik ve kuruluğun miktarının farklı olmasındandır. Tıp ilminin gayesi,