Kırk Hadis-i Şerif – 11. Hadis
Kırk Hadis-i Şerif
11. Cenab-ı Haktan af ve afiyet talep edin. Zira bir kimseye( imanî hususlarda) yakîn ihsan buyurulduktan sonra, afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir.
İslâm dini, insanın dünyada da ahirette de huzur ve mutluluğunu esas alır; emir yasak ve tavsiyelerinin başlıca hedefi budur. Başka bazı din ve kültürlerde olduğu gibi manevi kurtuluş için acı çekmeyi, dünyada sıkıntı ve sefalet içinde yaşamayı öngörmez. Yani Müslümanlıkta bir “ceza ve acı çekme kültürü” yoktur.
İşte bu mübarek hadis-i şerif, Cenab-ı Hak’tan ebedi kurtuluşa vesile olacak bağışlanmayı isterken, yanında dünyada ağız tadı ve iç huzuru istememizi de tavsiye buyuruyor. Yani dünya ve ahiret nimetini bir arada, yan yana yüceltiyor. İmanî hususlarda deruni bilgi ile erişilen kalp tatmininden, yani yakînden sonra en büyük nimet olarak huzur ve sağlığı zikrediyor.
Elbette Müslümanın asıl hedefi ahirettir. Fakat bu asla sevincini körelten bir istek değildir. Günahlara kefaret olsun diye hastalık, sıkıntı, musibet istemekte doğru değildir. Dünya ve ahiret güzelliği bir arada iyidir, ikisini birden istemek Cenab-ı Hakkın lütuf ve keremine daha uygundur.
[Buhârî, Edebü’l- Müfred, nr. 724; Tirmizî, Deavât, 105 İbn Mâce, Dua, 5.]
yaratanımızın sonsuz mülkü, hazinesi varken ve benden isteyin derken,kul mütevazilik yapıp çok şey değil,kendine gerekenleri istemesi,yaratanın nezdinde güzel davranış hoş davranış olarak görülür diye düşünüyor ve öyle yaşamaya gayret ediyorum.gerekenler maddi ve manevi ihtiyaçlar olabilir ve insandan insana ihtiyaç miktar olarak çok değişir.önemli olan ihtiyaç, denen kavramı adalet sınırlarını asla aşmadan önce kendinde daha sonra çevrende son olarak kalbinin en derinlerinde doğru olarak yaşayabilmektedir.